İstanbul, tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeriydi. Boğaz’ın her iki yakası da farklı halklar tarafından değişik dönemlerde iskân edildi. Kentin her zaman kalabalık ve insan topluluklarının geçişine açık olması ise ne yazık ki eskiye dair izlerin yok olmasına ya da kent merkezinin altında, artık ulaşılamayacak noktalarda kalmasına neden oldu. Haberin devamını basılı veya dijital dergimizden okuyabilirsiniz...
Paylaş
Paros Dergisini anlaşmalı bayilerimizden ya da web sitemizden online olarak satın alabilirsiniz.
Bir ceviz, bir bıçak ve bir oyuncak robot arasında nasıl bir bağ olabilir? Bu üç farklı nesne nasıl olur da birleşip bir anı yaratabilir?
Haliç’e hâkim konumuyla, 19. yüzyıl mimarisinin en görkemli yapılarından, Kırmızı Okul adıyla da bilinen Fener Rum Lisesi, tüm ihtişamıyla yıllara meydan okuyor.
İstanbul tarihi denince hemen hemen herkesin aklına Osmanlı ve bir ölçüde de Bizans gelir.
İstanbul, tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeriydi. Boğaz’ın her iki yakası da farklı halklar tarafından değişik dönemlerde iskân edildi.
Antikçağ Byzantionu’na ilişkin neredeyse hiç arkeolojik yapı kalıntısı günümüze ulaşmamış.
